Pokemondan Fırlamış Gibi Görünümleriyle Sizleri Dumur Edecek Dünyanın En İlginç Hayvanları

Gagaları ayakkabıya benzeyen bu kuşlar, benzer bataklık ortamlarında yaşayan başka pek çok kuşun tersine, epey yırtıcılardır. Uzun bacakları sayesinde sürüngenleri, kemirgenleri ve balıkları avladıkları sığ sulardan rahatlıkla geçebilirler. Papuçgagaların yavru timsahlara saldırdıkları bile biliniyor!

Bu kuşlar, karşılaştıkları her şeyi kavramak ve boğmak için güçlü gagalarını kullanırlar. Fakat endişelenmeyin, insanları avlamazlar. Doğu Afrika’da yaşayan papuçgagaların uzunlukları da epeyce uzundur. Uzunlukları 110 ila 140 cm ortası değişkenlik gösterir. Erkekleri ortalama olarak 5,6 kg ağırlığındadır.

Bir çomak böceği bulmak, dikkatli bir müşahede gerektirir. İsminden de anlaşılacağı üzere bu böceğin imgesi bir sopayı andırır. Çomak böcekleri uzun müddetler boyunca hareketsiz kalabilirler. Yani anlayacağınız bu böcek adeta bir kamuflaj ustasıdır. Çomak böceklerinin birçok çeşidi vardır ve uzun bacakları sayesinde dünyadaki en uzun böceklerden biridir.

Kosta Rika ve Panama’da bulunan cam kurbağaların çoğu kireç yeşili bir cilde sahiptir, ancak bazılarının alt kısımlarında herhangi bir renk yoktur, bu da organlarını çıplak gözle görünür kılar. Bilim insanlarının tahminlerine göre, benekli sırtları da aynı derecede şaşırtıcıdır. Bu nedenle, yavrularının peşinden giden avcıların kafası karışır. Eğer yolunuz Kosta Rika’ya düşerse Tortuguero Ulusal Parkı’nda cam kurbağaları görebilirsiniz.

Oldukça ilginç görünümlü Mantis karideslerinin çeşitli formları yaklaşık 400 milyon yıldır vardır. Bu karidesler o kadar güçlüdür ki ‘anten’ denilen uzantıları yengeç kabuklarını parçalayabilir ve açık istiridyeleri kırabilir. Bu antenler ayrıca bir saniyeden daha kısa sürede yaklaşık 500 yumruk atabilir. Mantis karidesleri aynı anda iki farklı yönü görebildikleri için de tam isabetle vururlar. Kosta Rika ve Bali’nin suları bilhassa mantis karidesi açısından hayli zengindir.

Oldukça tatlı görünen vombatlar, kemirgen gibisi dişlere sahiptir ve kendilerini tehdit altında hissettiklerinde agresifleşebilirler. Vombatlar öteki taraflardan de şaşırtıcıdır. Öbür keselilerin tersine, keseleri geriye bakar ve dışkıları küp halindedir. Avustralya’nın Maria Adası’nda yaşarlar.

Çizgi sinema karakterine benzeyen aksolotl semenderleri bacaklarını geliştirmesine karşın asla karaya ulaşmazlar. Bunun yerine vaktini sualtı yüzeyinde dolaşarak geçirirler. Bu Pokemon gibisi balıklar, kremsi beyazdan zeytin rengine kadar değişen renklerde olabilirler. Anavatanları ise Meksika’dır.

Ayı denildiğinde birçoğumuzun aklına kutup, boz veya kahverengi ayılar gelir. Güneş ayıları, dünyanın en küçük ayılarıdır. Ancak onları gerçekten öne çıkaran şey, alışılmadık derecede uzun dilleridir. ‘Bal ayıları’ olarak da bilinen güneş ayıları, petek bulmak için ağaçlara tırmanır ve uzun dilleri sayesinde rahatlıkla bal yiyebilirler. Tropikal orman ortamlarında geliştikleri Güneydoğu Asya’da yaşarlar.

Lir kuşları, etraflarındaki sesleri taklit etme konusunda epey yeteneklilerdir. Bu kuşlar endüstriyel ekipman ve elektrikli aletler de dahil olmak üzere çabucak hemen her sesi taklit edebilirler. Avustralya’da bulunan bu kuşlar, gösterişli çiftleşme danslarıyla da tanınır; erkekler dans ederken uzun kuyruk tüylerini gösterirler ve eşlerini çekmek için üstün ses yeteneklerini kullanırlar.

Papağan balıkları tropik resiflerde yaşarlar. Gagaya benzeyen dış dişlerini kayalardan, mercanlardan ve öbür sertleştirilmiş yüzeylerdeki yosunları kırmak için kullanırlar. Bu yetenek, öteki birçok tıbbın yaşayamayacağı yerlerde yaşamalarını sağlar. Papağan balığı, Hint ve Pasifik okyanuslarında bulunur. Doğu Afrika’daki Seyşeller adalarında papağan balığı popülasyonu fazladır.

Bu balığın değişik bir başka özelliği de kum dışkılamasıdır. Yani, beyaz kumlu plajlarda bulunan kum tanelerinin birçok aslında papağan balığı dışkısı olabilir!

Bu gece lemurları, büyük kulakları ve fare gibisi dişleri ile çok sıra dışı bir yapıya sahiptir. Vurmalı geri bildirime dayalı olarak böcekleri bulmak için ağaçlara vurduktan sonra, böcekleri çıkarmak ve yemek için dişleri ve uzun orta parmaklarıyla bir delik açarlar. Bir ağaçkakanın davranışsal işaretleri ve bir kemirgenle karıştırılmış bir primatın görünümü ile, aye-aye olarak da bilinen yaldızlı bambu maymunları tipinin tek örneğidir. Bu pörtlek gözlü canlılar Madagaskar’da yaşarlar.

Okapi, zürafanın yaşayan tek akrabasıdır, ancak arka ve ön ayaklarında zebranın ayırt edici siyah-beyaz işaretlerine sahiptir. Nesli tükenmekte olan bu hayvan, 1900’e kadar keşfedilememiş. Okapilerin Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Uturi Ormanı’nda yaşadıkları biliniyor.

Bu egzotik yaban keçisi birebir vakitte ‘vida boynuzlu keçi’ olarak da bilinir. Pakistan, Afganistan, Türkmenistan, Himalayalar ve Özbekistan dağlarında bu çeşide rastlanır. Muhafaza eforları sayesinde burma boynuzlu keçilerin sayıları yüzde 20 arttı ve artık tehlike altındakiler listesinde değiller.

Miyotonik keçiler olarak da isimlendirilen bu evcil hayvanlar, rastgele bir endişeye dayalı duruma karşı çok garip bir kas refleksine sahiptir. Korktuklarında kasları büsbütün sertleşir ve bayılırlar. Lakin bu durum acılı bir süreç değildir. Bayılmalarının sebebi nadir bir genetik bozukluktur ve bayıldıktan 10-20 saniye sonrasında olağana dönerler.

Dünyada 29 karabatak çeşidi vardır ancak doğrudan uçamayan karabatak olarak isimlendirilen bir türü uçmak için gerekenin üçte biri büyüklüğündeki kanatlara sahiptir ve uçamaz. Uçamayan karabatağın anavatanı, Galapagos Adaları’dır. Genellikle su kenarında veya üzerinde gruplar halinde dolaşırlar.

Garip Galapagos hayvanlarından bahsetmişken, kırmızı dudaklı yarasa balığından da söz etmek gerekiyor. Balığın bilimsel adının ikinci kısmı olan Ogcocephalus darwini, Galapagos’u ziyaret ederken evrim kuramı üzerinde çalışan Charles Darwin’e bir ithafdır. Galapagos’a has olan bu balık, okyanus tabanında yaşar ve kırmızı dudaklarıyla bilinir.

Meksika köstebek kertenkelesi birinci bakışta büyük bir solucanla karıştırılabilir, lakin daha yakından incelendiğinde, uzun, yivli gövdesinin beş parmakla kısa bacaklara bağlı olduğunu fark edebilirsiniz. Bu tuhaf görünümlü, beş parmaklı kertenkeleler Meksika’nın Baja yarımadasında yaşarlar.

Büyük ve alışılmadık bir burnu olan saika antiloplarınların en az görünüşleri kadar ilginç bir hikayesi var. 2015 yılında, Kazakistan’ın merkezindeirkaç gün içerisinde yaklaşık 200 bin tane saiga antilopu toplu olarak öldü. Ölümün, burunlarındaki kitlesel bir bakteriyel enfeksiyondan kaynaklandığını keşfetmek için yıllarca araştırma yapılması gerekti. Toplu ölümleri habitat kaybı ve avlanma sebebiyle saika antilopunun çeşidi tehlike altındadır fakat yeniden de Rusya, Kazakistan ve Batı Moğolistan’da bu antiloplara rastlayabilirsiniz.

Bu kuşların erkekleri, boyunlarından uzanan uzun gerdanlarla hayli farklı cinslerdir. Daha da şaşırtan olanı, uçuş sırasında yahut hareketsiz otururken gerdanlarını denetim edebilir, geri çekebilir yahut uzatabilirler. Bu gerdanlar dişi kuşlara kur yapmak dışınsa öbür bir emele hizmet etmezler. Bu kuşlar, Ekvador’un bazı bölgelerinde ve güneybatı Kolombiya’da bulunurlar.

Hüzünlü gözleri, sık sık gülen ağızları, minik kulakları, küt kuyrukları ve başlarını 360 derece çevirebilme yetenekleriyle tembel hayvanlar, hayvanlar aleminin en besbelli görünümlü canlıları ortasındadır. Uyuşukluklarıyla ünlüdürler, çoklukla ağaç zirvelerinde, uzandıkları, kestirdikleri ve otladıkları yerlerde bulunurlar. Çok az hareket ederler ve hareket ettiklerinde bu çok yavaş bir süreçtir. O kadar tembellerdir ki haftada yalnızca bir defa dışkılarlar. 

Bu hayvanların tembelliği aslında düzgün bir savunma düzeneğidir. Tembel hayvanlar etrafa ahenk sağlamada o kadar yeterlidir ki yırtıcılar birçok vakit onların varlığını fark etmeden yanından geçerler. İki parmaklı yahut üç parmaklı olabilen hayvanlar Orta ve Güney Amerika’da bulunur.

Piranaların kuzeni olan pazu balıklarının dişleri, insan dişlerine çok benzerler ve dişleri jilet gibi keskindir. Ancak piranhaların aksine, pacu balıkları otçuldur ve güçlü dişlerini meyve ve tohumları yemek için kullanırlar. Güney Amerika’da birçok pacu çeşidi vardır.

İlk olarak tabiat bilimci Carl Linnaeus tarafından tanımlanan bu güve, öbür güvelerden epey farklıdır. Bir sinek kuşu kadar büyüktür ve bariz kırmızımsı kanatları vardır. Sinek kuşu şahin güveleri, İskoçya, Galler, İrlanda ve İngiltere’de yaşarlar. Genellikle bahçelerde ve ormanlık alanlarda beslenirler.

Fossa aslında gelincik ailesinin bir üyesi olmasına ve firavun faresinin yakın bir akrabası olmasına rağmen doğa bilimcileri bu hayvandan ‘kedi benzeri’ olarak bahsederler. Bu harika yaratık, bir kedinin kulaklarına ve baş biçimine sahip olsa da, büsbütün eşsiz bir özelliğe sahiptir: tırmanırken ağaç kollarını tutmak için kullandığı uzun bir kuyruk! Birçok tuhaf ve sıra dışı hayvan üzere, fossalar da Madagaskar da yaşarlar.

Bu güveler, bir fino köpeği andıran kıllarla kaplıdır. Lakin bir kanişin tersine, kanatları vardır ve tıpkı öteki güveler üzere ışığa gelirler. Pokemon’dan çıkmış gibi gözüken bu güve Venezuela’da 2009’da yılında keşfedilmiştir.

Bu hayvan gerçekten de isminin hakkını veriyor diyebiliriz! Brezilya’da bulunan penis yılanı, Sir Graham Hales tarafından yağmur ormanı ekosistemlerinde keşfedildi. Lakin bu hayvan, yılan üzere bir sürüngen değil bir amfibidir. Böcekler ve küçük balıklarla beslendiği Amazon Irmağı’nda yaşarlar.

Uzun ve örümcek gibisi bacaklarıyla hayli müthiş gözüken bu hayvanlar son derece büyük ve uzun ömürlüdürler. Yüzyıl boyunca hayatta kalabilen örümcek yengeçleri vardır. Japonya kıyılarında bulunan bu yengeçler tehlikeli avcılar olmasalar da etçil leş yiyicilerdir ve okyanus tabanında hayat alanlarına ulaşan tüm meyyit balıkları yahut memelileri yerler.

Tenrekler avucunuzun içine sığabilecek boyuttadır ve turuncu- siyah renkleriyle bir yaban arısını andırır. Her biri farklı bir Madagaskar iklim bölgesinde bulunan iki farklı tenrek çeşidi vardır. Bunlardan biri yağmur ormanlarında yaşarken oburu ise dağlık bölgelerde yaşar.

Bu hayvanın gövdesi ve kuyruğu kurumuş, kahverengimsi bir yaprağa misal. İnanılmaz kamuflaj kapasitesine ek olarak, bu geko istekli olarak kuyruğunu dökerek yırtıcıları kandırabilir.

Bu kuşların uzun bacakları, devasa gagası ve kırmızımsı boyun kesesi ile epey değişik bir imajı vardır. Çöp ve kendi dışkılarını yemeyi çok severler. Marabu leylekleri, Güney Afrika’nın Kruger Ulusal Parkı da dahil olmak üzere Sahra’nın güneyinde Afrika’da yaşarlar.

Genellikle Sunda uçan lemurları veya Malaya uçan lemurları olarak da adlandırılan bu lemurlar teknik olarak uçmazlar, kanatlarını açıp süzülürler. Ormanlarda yaşarlar ve kanatları sayesinde yere değmeden ağaçtan ağaca seyahat etmelerini sağlar. Bu lemur türü Güneydoğu Asya’da bulunur. Tayland, Singapur, Malezya ve Endonezya’da da popülasyonları vardır.

Bu hayvanlar, beyaz göbekleri ve pembe kabukları ile diğer armadillolardan oldukça farklıdır. Bu küçük armadillo, bir hamster ile hemen hemen aynı boyuttadır. Pembe armadillolar Orta Arjantin’de yaşarlar ve menzilleri çöl kumullarını ve kilometrelerce çalılık ve otlakları kapsar.

Hint mor kurbağaları, sıradan kurbağalara hiç benzemez. Eşsiz ve çarpıcı mor renklerinin yanı sıra yumru formundadırlar ve olağan bir kurbağaya nazaran deforme olmuş üzere görünen özelliklere sahiptirler. Hayatlarının birçoklarını yeraltında, termitleri ve öteki oyuk böcekleri emerek geçirirler, çiftleşme devirlerinde yalnızca bir yahut iki hafta yüzeye çıkarlar. Adlarından da anlaşılacağı üzere, bu kurbağalar Hindistan’da, bilhassa Batı Ghats sıradağlarında bulunur.

Mata mata kaplumbağaları, başka kaplumbağalara kıyasla neredeyse hiç hareket etmezler. Sığ sularından neredeyse hiçbir vakit ayrılmazlar ancak karaya yumurta bırakma vakti geldiğinde hareket ederler. Sudayken, bu kaplumbağalar boşta oturur ve geniş ağızlarını avlarını emmek için kullanırlar. Geniş başları ve zayıf çeneleri çiğnemeyi imkansız hale getirdiğinden, esasen yiyeceklerini solumaktadırlar. Amazon’da yaşarlar.

Pandalar ne kadar sevimliyse, panda karıncaları da o kadar sevimli gözükür. Ancak bu karıncalar tehlikeli olabilir. Bu karıncaların dişilerini kanatsız eşek arısı olarak düşünebilirsiniz. Şili ve Arjantin’de bulunan panda karıncaların ısırıkları eşek arısıyla eş bedeldir.

Vampir gibisi albino yarasalar vejeteryandır. Sivri kulakları sarımsı renkte ve neredeyse yarı saydamdır, elf üzere bir biçime sahiptir ve keskin beyaz renkleri onları fark etmelerini kolaylaştırır. Bu yarasalar kümeler halinde yaşarlar. Habitatları Honduras, Nikaragua, Kosta Rika ve Panama’dır.

Rakunlarla akraba olan kinkajou, akrabalarına hiç benzemez. Kuyruklarını ağaçları kavramak için kullanırlar. Beslenme düzenleri oldukça ilginçtir; bal ve çöp yerler. ‘Bal ayıları’ lakaplı kinkajoular, Orta ve Güney Amerika yağmur ormanlarında gruplar halinde yaşarlar.

Sakalları ve gür kaşları ile bu primatlar görkemli bir görünüme sahiptir. Görünümlerinin aksine oldukça ürkek hayvanlardır. Tespit edildiklerinde genellikle bir savunma mekanizması olarak donakalırlar. Etiyopya, Kenya ve Angola’da yaşarlar.

Deniz kalemlerinin birkaç göze çarpan özelliği vardır. Birincisi, eski moda bir tüy kaleme benzemeleri, ikincisi ise epey enteresan bir davranış sergilemeleridir. Deniz kalemleri kümeler halinde kolonileşir ve uyarıldığında aydınlanır ve deniz tabanında parlak yeşil bir ışık verir. Bu ışık şovlarını Alaska Körfezi’nden Kaliforniya’ya kadar Pasifik Okyanusu’nda görmek mümkündür.

Zıplayan örümcek ailesinden bir tür olan bu tür, canlı renk desenleri nedeniyle ‘tavus kuşu’ ismini alır. Erkek örümcekler kur yapmak için kırmızı, mavi ve siyah tonlu uzantılarını kullanırlar. Bir dişi, yaptıkları çiftleşme dansıyla ilgilense de ilgilenmese de, erkek örümceğe saldırmaya, öldürmeye ve onu yemeye çalışabilir.

Mitolojik bir yaratığa benzeyen deniz gergedanları 50 yıla kadar yaşayabilirler. Sırt yüzgeçleri yoktur lakin uzun dişleri vardır. Erkek deniz gergedanlarında tipik olarak, üst çenenin sol tarafından dudağın içinden gelen uzun bir köpek dişi vardır. Bazı erkeklerde iki diş bulunur. Kanada Kuzey Kutbu’nda yaşayan bu farklı canlılar Grönland ve Rus sularında yüzerler.

Yaygın olarak Mavi melek, ejderha salyangozu yahut mavi deniz salyangozu olarak bilinen glaucus atlanticus, kabuksuz bir karından bacaklı yumuşakçadır. Baş aşağı yüzerler ve rüzgarlar ve okyanus akıntıları tarafından taşınırlar. Bu parlak renkli deniz salyangozları, Atlantik, Pasifik ve Hint okyanuslarında hem ılıman hem de tropikal sularda yaşayabilirler.

Pangolinler rastgele bir tehlike anında top üzere yuvarlanabilirler ve pulları sayesinde yırtıcılardan korunurlar. Bu çeşit bir özelliğe sahip olduğu bilinen tek memelidir. Bir gece hayvanı olan pangolin, karıncalar ve termitler ile beslenir. Ne yazık ki bu hayvanlar hem etleri hem de klâsik Çin tıbbında kullanılan pulları için kaçak olarak avlanıyor. Sekiz pangolin çeşidinden üçü, kritik derecede tehlikede, üçü tehlikede ve son ikisi savunmasız olarak listeleniyor.